Bu sabah, aralarında BDP Genel Başkan Yardımcısı Erkan Pişkin, Derik Belediye Başkanı Çağlar Demirel’in ve parti yöneticilerinin olduğu 123 kişi ‘KCK operasyonu’ ile göz altına alındı.
BDP`nin Meclis`e döndüğü, yeni Anayasa tartışmaları ile Kürt sorununun siyaseten çözüm imkanlarının gelişebileceği umudunun yeşerdiği bir zamanda bu operasyonlar neye hizmet etmektedir? Başbakan Tayyip Erdoğan`ın ‘siyasetle müzakereden` anladığı bu mudur?
AKP, ‘Demokratik Açılım` sürecini ‘dağdakileri ovaya indirme` projesi olarak tanımlıyordu. Gelinen nokta ‘ovada olanların` cezaevine atılması, dağdan başka bir siyaset alanının bırakılmamasıdır.
Binlerce Kürt siyasetçi, seçilmiş Belediye Başkanı ‘KCK Davası` adıyla ‘terörist ilan edilerek` cezaevine gönderildi. Yeni Anayasa`dan önce yapılması gereken herkesi çok kolayca ‘terörist ve örgüt üyesi` ilan eden Terörle Mücadele Yasası`nın kaldırılmasıdır. Kürt sorununun demokratik çözümünün yolu tutuklamalardan değil, ifade ve düşünce özgürlüğünün daha da önünün açılmasından geçmektedir.
Göz altılara ve tutuklamalara son verilmelidir.
Alper TAŞ
Genel Başkan
04/10/2011